1 Nisan 2015 Çarşamba

ainice bir yazı;fasafiso fasafisoda fasafiso...

Nerde diğilsem orda olmak istiyorum..

Eşyaya bağlı olmak hali..
hissettirdiği duygu,

yalın ve kalabalık..
yalın hüzne, kalabalıksa aklımdan çıkaramadığım binlerce yaşanmışlık kalıntılarına ait.. ait hissetmem kendimi kapısı kapalı odalara, banane, ses taşsa bile ait hissetmem,bir başkalık hali,yabani..




başka bi yerde olmak,rahat hissedeceğim yere koşmak,varacağım yeri hayal ederek,huzurumdan taşarak yol almak hali olsun isterim yüzümde, mutluca hissettiğim günlerin hayali. tüm hüzünler yol kenarlarında,görmezden geliyorum bakışlarımız karşılaşmasın diye. engelle bu durumu engelle. daha çok yol var ve etrafta çok hikaye,hepsine tanık olcam, ağlıycam yine ,gerek yok hiç göz göze gelmeyelim, daha çok koşmanı sağlayacak türden bir  soğuk nefes ensende..mars a gidecek olanları düşünüyorum, dönmeyeceğini bile bile gidecek olmalarının   derinlik hissi..

 demekki bu dünyadan çekip gidilebiliniyomuş, ölüm dışına..



şekilmi forma gider,form şekilemi döner yavaşça,hangisi terk eder bulunduğu yeri,hangisi kendinden göç eder.

acı var dünyada,toprak bile kusmak istiyor,kurtulmak istiyor bu acıdan,istemeye istemeye içine aldıklarını,sesleri,sözleri çıkarmak istiyor içinden..

 sesleniyor da duyamıyoruz..

tüm coğrafyaların anneleri,

 yaşlarınızdan tuzlu bir deniz her taraf,bu denizden kara parçalarına sığamıyoruz, taşıyoruz siz denizinizden taştıkça..

bir arkadaşım yazmıştı; ‘kadınlar acılarını şişe kırığı cam kanı ta içlerinde yaşarlar,bize kalansa taşan damlalardır….’
tinsel  şiddetin sesi gökgürültüsü sesinde kayboluyor, tadında kara delik dolu gökyüzü tadı var,soğuk.
ait diğilim bu hüzünlere,gereksiz bir sürü ses arasında artık hiç duyulmayan gerçek seslerin hissedilmeyen şiddetinde daha ne kadar ve ne tür bir yaşam sürdürürüz ki.

çocuklara güzel dünya bırakma, ‘hepimiz eşitiz aslında’ nutuk özetleri bomboş söylemlerden,   yasa tüküren koca kafalı sürüden sıkıldım.




ceviz kabuğundan yelkenli yapıyorum artık,
ceviz kabuğundan yelkenli yapmak istiyorsan, dik durup yüzmesi için içini mumla doldurman gerekir,
gemini yüzdürmek istiyorsan eğer..
çocukluğun ruhtan devşirdiği milyonlarca yaşam kıvrımının karakteri oluşturduğunu ve bu kıvrımların kişiyi ben’inden çıkarıp yaşamın öte tarafına fırlatıp attığını bilmeyen,yaşam verdiği canlının masum dünyasına yapayalnızlık ve korku ekip yıllar sonra şiddet ve gözyaşı biçtiğini bir türlü anlamak istemeyen ebeveynimsigillerden, kızlarını gizli sevmiş; güvensiz kaderlerinde yalnız bırakmış babalardan, her konuda fikri olan ama okumayan, araştırmayan insanlardan ,acıdan zevk alanlardan, hoyratlıktan, kekremsi erkek dünyanızdan bıktım.
bunlar feminist lakırdı diğil, tiz ses.ne kadarda rahatsız edici öyle ya. bu seslerde doğru nefesler de mevcut lütfen dinleyin.
değiş , dönüş, içine ağla, şifana git, beynine, yüreğine, acı vuran ellerine sür..
dünyada yaşayan hiçbir maddeye zarar vermeye hakkı yoktur kimsenin.
Her maddenin enerji olma hakkı var.
anlasana artık..

. . . her defasında insanlığa,
kendi kişinde olduğu kadar

başka herkesin kişisinde de,

sırf araç olarak davranacak

biçimde eylemde bulun.

I. Kant




                                                                                              yün bereli penguen




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder