Annesi vardı Aydan ın
, kızkardeşi birde.
geceleri yalnız kalırlardı
evde, annesi çalışırdı, ancak sabaha karşı gelirdi eve. annenin eve gelmesi hem
iyiydi hem biraz kötü.
çok ses olurdu,
bağırmalar ve ağlama sesleri.
Kendisi büyüktü artık 9 yaşındaydı.
sadece küçük kızkardeşi için üzülürdü aydan, annesi olmuştu onun, kardeşine
baktıkça acıyordu içeride bir yer
acıyan yeri de bilmiyordu, karnında
bi yerlerde duran adını bilmediği organlardan biriydi, kızıyordu bi yandan kardeşine, yaşından büyük yüklendiği küçük
omuzlarındaki yüktü o, annelik onu yoruyordu, oysaki bir anneleri vardı, neden
çocuklarını sevemiyordu ki..
Kapıda anahtar sesini duyduğu
anda alışılmış bir korku sarıyordu içini..
Anne kapıdan içeri girer, sevgisiz
yorgun ve sarhoş bir sesle ‘aydaaaaan, nerdesin gel çabuk’ der, aydan koşarak
gider korksa da yinede gülümserdi annesine..
farklı birşeyi, iyi bir şeyi bekler gibi.
.
.
.
.
.
.
.
.
farklı birşeyi, iyi bir şeyi bekler gibi.
.
.
.
.
.
.
.
.
yok yok
aynı
bağırma
yüksek sesle
konuşma
yüksek sesle
konuşma
ağlarım
çokçocuklar
sevilmeli
sadece
sevilmeli
sadece
.
.
.
.
.
sessizlik
uzun
.
.
.
.
.
.
.
.
.
birbirimize
sarılıp
birbirimize
sarılıp
öylece kalalım
acımayız o zaman
belki
belki
hiç acımayız
söz mü?
.
.
.
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder