Eski tarihi binaların camlarında vitray olurdu, renkli cam yüzeylerine çarpan güneş ışığı saydam bir ışık demetine dönüştürürdü duvarları.Vitrayı öylesine çok seviyorum ki, bir yerde gerçeğini gördüğüm zaman durup dakikalarca seyrediyorum içim kıpır kıpır.

Bir süre önce mutfağımdaki cam lambanın boyası tamamen döküldü. Ben de yüzeyini temizleyip, cam boyasıyla boyarız bir ara diye düşünerek tekrar yerine asmıştım. Cam boyalarını aldık, öyle çok profesyonel boya değiller ama işimizi gördü diyebilirim.

 

 

 

 

 

Boyadığımız lambamızı mutfağa astık. Harika oldu.

 

 

 

 

 

MEVSİM KAVANOZLARI

 

Bahçeden bulduğumuz yaprak,

kozalak, kuş üvezi, çalı çırpı ne varsa mevsimlere dair toplayıp kavanozlara doldurduk.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Biricikten kısa notlar

Zülal arada sırada çantama veya evde iş yaparken göreceğimi düşündüğü bir yerlere (tuvalette klozetin hemen yanına yada mutfakta demliğin arkasına) küçük notlar yada resimler yerleştiriyor.:))

           Kişisel özelliklerinden bahsetmek istemiş, sanırım yeni tanıştığımızdan:)))

 

 

Hayattaki akademik ilk problem

 

 

 

Sevimli bir problem

 

 

 

Geçtiğimiz günlerde Zülal'in üst dişi çıktı, diş perisinden falan konuşunca bende bir zarfa bir miktar para koyup, not yazdım diş perisinin ağzından.Sabah yastığının altında zarfı görünce çok sevindi, tabi bizim yaptığımızı anladı ama biz inkar ettik bir süre:))

 

 

                                                         Bir ara borç falan alınmış:)))))

 

Mehmetçiğe giden mektup

 

 

 

Özlenen anana ve dede:))))

 

 

 

CADILAR BAYRAMI BİZDEDEMİ VAR?

 

 

 

IŞIK

Güneşin bu büyük dünyada ufak, önemsiz demeden her nesneye ışık olması, ışığın renkleri, gerçeğini yansıtmayan tuhaf şekilli gölgeleri, küçük titreşimleriyle hareket eden minik gölgeler, ışığın kapsayıcılığı, nuru o kadar şahane ki..
Çok seviyorum. şaşırıyorum, hem hüzünlenip hemde içim içime sığmayan bir çocuk neşesi ve mutluluğu hissediyorum ve şükrediyorum.

Çalışma odamın masasına yaz boyu vuran ışıkla olanlar

                                        
                                        Bardağı çevreleyen muhteşem ışık çemberleri

                                                                Meşe palamutlarım

 

 

 

 

 

Ağaç gövdesi

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Neyi denesek?

Yaz mevsimi öyle hareketli, hızlı ve telaşlı geçiyor ki, çok şey yapılmasına rağmen, tüm bunları kaydetmek, aktarmak, anlatmak mümkün olmuyor her defasında. Biriktirip, zamanla çoğalan boşlukları tüm bunlarla yeniden doldurmak, yaymak, sığdırmak benim çalışma prensibim, kuralcı olmamak lazım bu tür alanlarda. Rahat, gelişine, dümdüz ama bazen hoşluk olması adına biraz verevine hareket etmek çok cazip. Yaşam alanımızda çoğu kez kavrayamadığımız ve dahi üzerinde düşünmediğimiz, öylece kabul ettiğimiz kurallar varken, var olan minik alanın dışına çıkmak, kaçmak konfor. İçe dönmek çok güzel. Beynimizin arka bölümünde, fizyolojik olarak tam yerini söyleyemeyeceğim bir küçük alan var, adı da Amigdala. Bu şirin yer küçük, ilkel ve günümüz teknoloji dellenmişliğinden çok uzak bir yer. Doğuştan gelen çevre ile öğrenilmemiş ve sanırım genetik kod ile insandan insana zamanda ilerleyen, bozulmamış tüm ilkel duygularımızı ve tepkilerimizi oluşturan ve hayatta kalmamızı sağlayan bir yer.  İnsanoğlunun tüm sosyal ve ruhsal gelişimini ters köşe yapabilecek kadar becerikli.. Bir de Habil ile Kabil durumu var tabi, insan olarak gelişip, (memnuniyet verici gelişmişlik hissi; "ben oldum" durumu) geliştiğimizi düşünüp rahatta bekliyor sonra bir düşünce gelip çarpıveriyor amigdalaya ve herşey tepetaklak. Naparsan yap özünde bir ilkel köy var, çok uzakta gibi görünse de, o köy bizim köyümüzdür arkadaşlar.Ama biz yinede durmadan çalışmaya, ilerlemeye devam edelim. Çok Şükür..:))

 

 

 

 

 

Tutkaldan cam süsü

 

Kavanoz kapaklarına şeffaf yapıştırıcı döküldü

 

 

Türlü türlü boncuklar, deniz kabukları kullanılarak yapıştırıcının üstüne süsler yapıldı

 

 

 

 

 

Sonrasında yapıştırıcı dolu olan kavanozlar birkaç gün kurumaya bırakıldı

 

 

 

 

Kuruyan cam süslerimizi delgeçle delip, ip geçirip camımıza astık.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

                                                                    Düşünce Kutusu

 

 

Küçük kağıtlara yazdığım farklı soruları (düşündüren) kavanoza doldurduk, arada bir birkaç tane açıp sohbet etme imkanı buluyoruz.

 

 

 

 

 

 

 

Pasta Altı Desenli Kağıtlardan Boyama 

 

 

 

 

Pasta kağıtlarını suluboya kağıdına bantla yapıştırarak sabitleyip, fıs fıs şişeye doldurduğumuz gıda boyalarını kağıt üzerine püskürtüyoruz, kağıdı kaldırınca desen ortaya çıkıyor.

 

 

 

 

 

Küf Deneyi

 

 

Evde küçük bir parça oyun hamuru yapmıştık. Zülal  kurumasın diye hamurları plastik bardaklara  koyup saklamak istedi. Birkaç gün sonra üzerlerinin küflenmeye başladığını görünce bunun iyi bir küf deneyi olacağına karar verdik. Bir hafta sonra..

 

 

 

Küften bir tüy yumağı oluşmuş..:))